Genellikle meme kanseri 50 yaş üzerinde görülse de ülkemizde son zamanlarda 40 yaşın altında da sık görülmeye başlanmıştır. Tipik olarak gençlerde saptanan meme kanseri daha agresif seyredebilmektedir. Ancak tedavi yaklaşımı açısından fark yoktur.
40 yaşın altında memede kitle saptandığında zaman kaybetmeden meme hastalıkları ile ilgilenen bir uzmana başvurulmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.
Doğum kontrol hapı kullanıyor olmak görüntüleme tetkiklerinin yapılmasına engel bir durum değildir.
Adet döngüsünün her döneminde ultrasonografi yapılabilir. Ancak mamografi adet dönemi bitimini takiben ilk 2 haftada, MR görüntüleme ise ikinci haftada yapılırsa daha sağlıklı bir değerlendirme yapılmış olur.
40 yaşın altındaki sağlıklı kadınlarda meme kanseri taraması ile ilgili bir öneri yoktur. Tarama 40 yaşından itibaren başlamaktadır.
40 yaş altında meme kanseri saptandığında tedavi yaklaşımında bir farklılık yoktur. Ancak bu yaş grubunda meme kanseri saptanan hastalara mutlaka genetik konsültasyon ve gen analizi yapılmalıdır. Gen mutasyonu saptanması durumunda cerrahi yaklaşım farklı olacaktır.
Genç meme kanseri hastaları çocuk sahibi olmak isteyebilirler. Böyle bir talep olduğunda mutlaka kemoterapi başlamadan önce kadın doğum uzmanları ile konuşulup yumurta ya da embriyo dondurma yöntemleri hakkında bilgi verilmelidir.
HSG (RAHİM FİLMİ) nedir?
Kısaca HSG olarak isimlendirdiğimiz Histerosalpingografi tetkiki rahim ve tüpleri görüntülemek için kullanılan yöntemidir. Çocuk sahibi olmak isteyen ama çocuk sahibi olamayan (kısırlık, infertilite) ailede yaklaşık 1/3 ünde kadın, 1/3 ünde erkek, 1/3’ünde hem kadın hem de erkekte hastalık olabilir. Rahim filmi çekiliriken, kadında hastalık olup olmadığının araştırılması, rahim ve tüplerin görüntülenmesi gerekmektedir. Bu film sayesinde rahimde doğuştan şekil bozukluğu (doğumsal anomaliler), sonradan oluşan yapışıklıklar ve tüplerde yapışıklık, darlık, tıkanıklık, genişleme gibi hastalıkları teşhis edilmektedir.
Rahim filmi ile tüplerim açılır mı?
Rahim filmi (HSG) çekimi sırasında sıvı basıncı ile tüplerde hafif ve özellikle tüp uçlarında bulunan yapışıklıklar açılabilir. Yapışıklıkların açılması film sırasında da tüplerden geçen sıvının gecikerek, eş zamanlı olmadan geçmesinden de anlaşılabilir. Yapışıklıkların açılması durumunda çekim sonunda her iki tüpten sıvının karın boşluğunda geçişi izlenir ve tüpler açık olarak değerlendirilir. Hafif olan, tüplerin yapısını ve işlevselliğini bozmayan ve çekim sırasında açılan yapışıklar tekrar oluşmaz ise HSG sonrası gebelik kendiliğinden de, tedavi gerektirmeden oluşabilir.
Ağır ve tüplerin yapısını ve işlevini bozan yapışıklıkların açılması HSG ile mümkün olmaz.
Rahim ağzı kanseri kadınlarda görülen 3. En sık kanser türü ve halen özellikle gelişmekte olan ülkelerde kanser ölümlerin önemli kısmını oluşturur. Gelişmiş ülkelerde ise düzenli pap-smear taramaları, bu taramalara son yıllarda belirli yaş gruplarda eklenen HPV virüsü taramaları ile etkin erken tanı ve kanser öncesi bozuklukların tanı ve tedavileri ile ve rahim ağzı kanserinin en sık nedeni olan HPV virüsüne karşı aşılamanın sonucunda görülme oranları gittikçe düşmektedir.
Rahim ağzı kanserinin en sık bulgusu anormal pap-smear sonucudur.
En sık semptomları ise
-düzensiz vajinal kanama, ilişki sonrası kanama
-kötü kokulu akıntı
-kasık ve karın alt bölümünde ağrı ve rahatsızlık hissi
-idrar yapma sırasında rahatsızlık ve ağrı hissi
Rahim ağzı kanserinin oluşumundan HPV virüsü sorumlu tutulmaktadır. HPV virüsü cinsel temas ile bulaşır. HPV virüsünün 100’den fazla farklı tipi vardır, ve bunlar da, temel olarak 3 farklı rahatsızlık oluştururlar
-anogenital /mukozal HPV enfeksiyonu
-genital olmayan deri yüzeylerinde HPV enfeksiyonu
-epidermodisplaziverrucoformis denen genetik yatkınlığı olan ve yaygın deri lezyonları ile kendini gösteren HPV enfeksiyonu
Mukozal HPV enfeksiyonulatent(yani kendini belli etmeyen, semptomları olmayan) şeklinde, subklinik (sadece kolposkopi sırasında veya özel kimyasallar uygulandığında görünür hale gelen bozuklukları ile ortaya çıkan) veya klinik(gözle görülür bozukluklar şeklinde) olabilir
HPV enfeksiyonu çok yaygın görülür ve oldukça farklı şekillerde bozukluklara neden olur. En çok genital siğil görülür. Genital siğiller çoğu zaman tip 6 ve tip 11 kaynaklı olup kanser yapıcı ozelliği daha zayıf. Siğiller bulaştan 3 hafta- 8 ay süre sonrası ortaya çıkar, bazen hiç rahatsızlık vermezler, bazen ise şiddetli kaşıntı ve kanamalara neden olur.
HPV çoğu zaman iyi huylu olsa da, bazı tipleri oldukça tehlikelidir. Bunlar kalıcı enfeksiyon oluşturarak yavaş ilerleyen doku tahribatı ve sonuçta da kansere neden olur. HPV virüsü, servikal (yani rahim ağzı) kanseri dışında aynı zamanda vajen ve vulva kanserlerin çoğunun, ayrıca ağız ve yutak örtücü dokuların, bazı akciğer kanserlerinin ve anüs kanserlerinin ve erkeklerde penis kanserlerin çoğunun da etkenidir.
Özellikle tip 16 ve tip 18 yüksek oranda kanser yapıcı, yani onkojenik tiplerdir. Tip 16 ve 18 dışında tipler de farklı alanlarında kanser yapıcıdır.
HPV nin kanser yapma riski bağışıklık sistemi zayıf olduğu durumlarda, sigara içen kişilerde, folik asit yetersizliğinde, gebelikte, ultraviole ışınlara maruziyetteve cinsel partner sayısının artışı ile artar.
Cinsel aktif insanların %50’si virüs ile karşılaşır. Çoğu zaman bu karşılaşma cinsel hayatın daha aktif olduğu genç yaşlarda olur. Genital siğiller %1 oranında görülürken, HPV enfeksiyonu %10-20 görülür. Rahim ağzı kanseri ise %95 HPV ile birlikte olur.
HPV aşısı, özellikle rahim ağzı kanserinde etkili tiplere karşı geliştirilmiştir. Halihazırda bivalent –2 tip (tip 16ve 18), kuadrivalent-4 tip (6,11,16,18) ve 2014 te pyasayasunulan nanovalent-9 tip (6,11,16,18,31,33,45,52,58 ) aşı mevcuttur. Gelişmiş ülkelerde hem kız, hem de erkek çocuklarına önerilen ve çocukluk yaşı aşı takvimine alınan bu aşılar ile öneriler :
-Kızlarda 2-li, 4-lü veya 9-lu aşı 9-12 3 doz, daha önce aşılanmamış kadınlarda 26 yaşına kadar 3 doz yapılmalıdır.
-Erkekerde 11-12 yaş 4-lü veya 9-lu aşı 3 doz, daha önce aşılanmamış erkeklerde 21 yaşına kadar 3 doz yapılmalıdır, 26 yaşına kadar yapılabilir.
-Gebelik öncesi aşılanma önerilir, gebe kalınırsa, dozlar gebelik sonrası tamamlanır
-HIV veya diğer bağışıklığın zayıf olduğu durumlarda 26 yaşına kadar aşılanmalıdır
HPV aşısı, daha önce cinsel hayatı olmayan ve virüsle karşılaşmayan yaşta uygulandığında daha çok etkili olur.
Aşı kas içine 3 defa (0-2-6. Aylarda) uygulanır. Uygulama yerinde hafif ağrı ve kızarıklık olabilir. Aşi ile ilgili herhangi bir ciddi yan etkileri (hastalık, ölüm) saptanmadı.
Aşı siğil tedavisinde kullanılmıyor.
HPV, kalıcı bir enfeksiyon olarak deri tabakasında bulunduğundan, enfeksiyonu saptanan kişiler jinekoloğu düzenli aralıklarla ziyaret etmeliler. Takipte HPV nin deri dokularını tahribatı yapıp yapmadığı, kanser öncesi bozuklukları olup olmadığı gözlenir.
Siğil tedavisi uygulananlarda tekrar sıklıkla ilk 3-6 ay arasında olur. 6 ay sonra kontrole gelmesi önerilir.
Histerosalpingografi (HSG) veya diğer adı ile rahim filmi anestezi ile veya anestezi uygulamadan yapılabilir. Film çekimi sırasında rahim içine özel ve çekim sırasında görüntüyü alma imkanı veren sıvı verilir. Sıvı, rahim boşluğu doldurur ve daha sonra tüplerden geçerek karın boşluğunda dökülür. Hem rahim, hem tüpler kas yapılı organlardır ve çekim sırasında gerilmesinden kaynaklanan kasılmalar ve duyarlılık oluşabilir. Sıvı karın boşluğunda geçtiğinde de, periton denen ve karın boşluğunda iç organları örten oldukça duyarlı zarda da bir miktar rahatsızlık hissi oluşturabilir.
Rahim filmi ve ağrıAğrı eşiği kişiden kişiye değişmekle birlikte yapışıklıkların olmadığı durumlarda işlem daha rahat ve hızlı geçer. Eğer rahim içerisinde veya tüplerde yapışıklıklar varsa geçiş sırasında sıvı basınç miktarı artar, tam görünüm sağlamak amacı ile sıvı bir miktar daha faza kullanılması gerekebilir. Böylece yapışıklık durumunda hem basınç artışı hem de gerilme şiddetinin artışı ve karın boşluğunda daha fazla sıvı geçmesi sonucunda ağrı ve duyarlılık daha fazla olabilir. Aynı zamanda duyarlılık ve gelişen kasılmalar nedeni ile çekim kalitesi de etkilenerek tüplerin sıvı geçişine izin vermeyecek şeklinde kasılma durumunda yanlış sonuçlar alınabilir, tüpler açık olduğu halde sıvı geçmez ve tüpler kapalı olarak değerlendirilebilir.
Anestezi uygulandığında kasılmalar ve gerginlikten doğan yanlış sonuçlardan kaçınma mümkün olur, film kalitesi ve doğruluğu artar.
Gebe kalamama nedenlerinden biri tüplerin kapalı olması veya rahim içerisinde yapışıklıkların olmasıdır. Çocuğu olmayan çiftler doktora başvurduğunda alınan hikayesinde kadının geçirdiği hastalıkları ve ameliyatları ve gebe kalamama süresi göz önüne alınarak rahim iç yapısını değerlendirmek ve tüplerin geçişi olup olmadığını görmek istenebilir.
Genelde genç çiftler için gebe kalamama süresi bir yıl iken, daha ileri yaşta süre 6 ay veya daha kısa iken doğru tedavi yöntemini belirlemek için HSG yapılır. Hikayesinde ameliyat olan veya rahim ve tüpleri veya bağırsağı ve iç organları örten periton zarını ilgilendiren hastalıkları ve enfeksiyonları olan kadınlarda HSG değerlendirilmesi araştırmanın başında yapılmalıdır.
Gebelik süresi bir kadının doğal yaşam süresidir ve cinsel hayat kısıtlanması yapılmaz. Sağlıklı gebelikte ilerleyen haftalarda dikkat edilmesi gereken nokta cinsel ilişki sırasında karın bölgesine basınç uygulanmaması, ilişki pozisyonu nedeni ile bebeğin basınç veya sarsılmalara maruz kalmamasıdır.
Gebelikte vajinal flora hormonların etkisi ile değişir, bir miktar kuruluk ve hassasiyet artışı görülebilir. Uygun ve alerjik içeriği olmayan kayganlaştırıcı jellerin kullanılması hassasiyeti azaltabilir.
Değişen flora vajinal akıntıların de daha sık olmasına, bazen enfeksiyonların gelişmesine de neden olabilir. Gebelikte akıntılar sık oluyor ve enfeksiyon tekrarlıyor ise, ilişki sırasında prezervatif kullanılabilir.
Cinsel ilişkiden kaçınılması gereken durumlar ise:
Vajinal kanama, düşük tehdidi
Plasentanın rahim alt bölgesine yerleşmesi, plasenta kanamaların olması
Su gelişi şüphesinin olması
Erken rahim kasılmaların olması
Rahim ağzı kısalığı ve erken doğum tehdidi durumudur.
Cinsel ilişki durumu gebelik başlangıcında doktor ile konuşulmalı. Özellikle şüpheli durumlarda (kanama, su gelişi şüphesi gibi) doktora bilgi vermek ve doğru tavsiye almak güvenli davranmanızı sağlar.
GENİTAL DOLGU G NOKTASI, O-SHOT, İNTROİTAL VAJİNA GİRİŞ DOLGUSU
Sevgili @bursamomla (@mugeile) gerçekleştirdiğimiz yayınlardan üçüncüsü olan “Genital Dolgular ve G noktası” ile ilgili merak edilen konuları konuştuğumuz yayınımız.
09.10.2020
Kadın hastalıkları alanında birçok yeni uygulama var, dolgu uygulamaları, mesela. Dolgu aslında çok duyduk, ancak Jinekoloji alanında kullanımı yeni diye düşünüyorum. Merak ediyorum, nedir, ne işe yarar?
Dolgu estetik uygulamalarda yüz ve vücutta uzun süre kullanılıyor, farklı miktarda ve farklı alanlarda. Jinekolojide uygulamalar da var.
Belirli alanın hacmini arttırmak, dolgunlaştırılmak amacı ile yapılıyor ve farklı sorunları çözebiliyor.
Estetik uygulamalar burada fonksiyon, yani işlevsellik düzeltme uygulamaları ile iç içe. Aslında Kozmetik ve Estetik Jinekoloji’de tüm uygulamar böyle, sadece estetik değil, fonksiyonu da düzeltiyor veya iyileştiriyor.
Örnek olarak, neler var? Herkesin artık duyduğu ‘G noktası’ ile mi başlasak diyorum?
Evet, ‘G ile başlayalımJ). Öncelikle nedir bu ‘Gnoktası’ diye konuşalım isterseniz. Kadın vücudunda cinsel hazzın algılanması ve orgazmından sorumlu en önemli organ klitoristir. Aslında tüm vulva yapıları, yanisadece klitoris değil, klitorisi çevreleyen deri katlantıları, küçük ve büyük genitaldıdakçıklar, vajina ve vajina girişindeki alanlar ile perine dediğimiz vajina ile anüs arasındaki bölge de duyarlı, ancak klitoris en önemlisi. Klitoris küçük , dışarıdan görebildiğimiz hafif kabarık alandan ibaret değil, geniş dalları var ve tüm genital yapılarına uzanır, vajinanın ön duvarında da oluşturduğu bir duyarlılık alanı var, bu vajinanın haz algılamasına en duyarlı olan bölgeye işte G alanı veya G noktası denir. Yapısal olarak veya zamanla dokuların gevşemesi ile bu alanın dolgunluğu azalabilir ve dolayısı ile uyarılması ve duyarlılığı da azalabilir. Bu hyalüronik asit dolguları ile çözülebilen bir sorun, G alanına dolgu uygulanarak duyarlılık arttırılır.
G noktası dışında da duyarlılığı arttıran işlemler, dolgular var mı?
Evet, yaptığımız diğer uygulamalar da O-Shot, yani orgazmik alan dolgusu veya Orgazm aşısı ve İntroital giriş, yani vajina girişi dolguları da var.
Bunları hiç duymadım, nedir bunlar?
Estetik uygulamalarda dolgular var, yüz ve vücut bölgesi için çok yaygın kullanılıyor, sizin de dolgu uygulamalarınız var. Bunlar ne tür dolgular? Nerde kullanılıyor?
Orgazm aşısı klitoris yakınına ve orgazmda bir miktar sıvının atıldığı üretra, yani idrar çıkış noktası çevresinde skene bezleri alanına uygulanan PRP işlemi de var. Bu işlem içerdiği yenileyici hücreler ile alanın adeta gençleşmesini ve yenilemesini sağlarken, aynı zamanda duyarlılığı da arttırır, hyalüronik asit uygulamaları ile birlikte hacim de arttırılabilir.
Vajina girişinin dolgunlaştırılması, vajina arka duvarına, giriş noktasının ilerisinde yapılan hyalüronik asit dolgusu ile olur. İntroital dolgu girişi daraltır ve her iki partnerde duyarlılığı arttırır.
Bu işlemler nasıl uygulanır? Hastane ortamı gerektirir mi?
Hayır, bunlar oldukça basit, lokal anestezi kremleri ve ilaçları ile uygulanabilen, muayenehane şartlarında yapılabilen işlemlerdir, hasta hemen normal hayata dönebiliyor.
GENİTAL YAĞ DOLGULARI
Dolgu uygulamaları genel olarak hyalüronik asit ve yağ dolgularıdır.
Hyalüronik asit daha küçük hacimli ve G noktası, Orgazmik alan dolgusu ve vajina girişi daraltan, vajinal girişi yükselten dolgulardır.
Yağ dolguları ise kişinin kendi vücudundan, bu genelde göbek altı karın kısmından veya bacak iç tarafından alınan küçük miktarlarda yağ dokusu oluyor, elde edilen dolgulardır. Yağ dolguları daha ucuz ve daha büyük hacimde oluyor, ve hyalüronik asitten daha kalıcıdır. Yağ dokusu canlı bir dokudur ve aynı zamanda kök hücre de içeriyor, konulduğu alanın canlanmasını ve gençleşmesini de sağlar
Yağ dolgusu nerde kullanılıyor?
Yağ dolgusu daha çok büyük genital dudaklarda kullanıyoruz. Büyük genital dudaklar bazen doğuştan, bazen ise kilo alınıp verilmesinden veya doğum gibi şekil bozukluklarına sebep olan durumlardan sonra sarkmalar ve kırışıklıkların oluşması ile görüntü bozukluğu oluşabiliyor. Bazen ise kişi zayıf ise, spor ile uğraşan, diyet yapan kadınlarda büyük dudakçıklar çok zayıf, nerdeyse yok gibi olabiliyor. Bu durumda küçük dudakçıkların çamaşıra sürtünmesi, ağrı, ağrılı ilişki olabiliyor, veya kişi bu görüntüden rahatsız olabiliyor, mayo, bikinide estetik veya istediği gibi bir görüntü olmuyor. Bunu yağ dolgusu ile düzeltebiliyoruz.
Genital organın yapı bozuklukları vajinismusa neden olmaz.
Genital organın yapı bozukluklarından kaynaklanan cinsel ilişkiye girememe veya cinsel ilişkinin ağrılı olması durumu olabilir. Bunlar gerçek vajinismus değil ve muayenede kolayca ayırt edilirler.
Kızlık zarının özel yapısı, vajina içindeki septum dediğimiz normalde olmayan ara perdelerin olması, vajenin ve dış cinsel organların tam gelişmemiş olması, vajen girişinde apse veya kistlerin olması normal cinsel birleşmeye engel olabilir.
Vajinal enfeksiyonlar da vajinal kuruluğa ve ağrılı ilişkiye sebep olabilir.
Vulvodini ve vestibüler sendrom denen dış cinsel organın ve vajen girişinin ağrı sendromları da cinsel organda sızı ve ağrı, dokunma ile ve ilişkide ağrı olarak ortaya çıkar ve sıklıkla vajinismus ile karışabilir.
Rahim ve yumurtalık hastalıkları, miyomlar, kistler ve karın alt kısmında olan diğer organların problemleri de ( barsak veya idrar yolları rahatsızlıkları gibi) ilişkide ağrıya neden olabilir.
Vajinismusta ilişkiye engel olan hiçbir yapısal bozukluk veya hastalık durumu yoktur.
Vajinal daraltma ve gençleştirme – İdrar kaçırma tedavileri – Renk açma
Lazeri uzun süre tanıyoruz. Cilt güzelleşme ve gençleştirme, cilt problemlerin tedavileri, epilasyon…
Peki, lazerin kadın doğumda da kullanıldığını biliyor musunuz?
Cilt ve yumuşak dokularını yenileme ve şekli bozulmuş dokuları adeta yeniden yapılandırma özelliğine sahip lazer bunu nasıl yapar?
Lazer, genital organları için özel geliştirilmiş uygulama başlıkları ile kullanılır.
Vajina ve dış genital organların cilt ve cilt altı dokulara etki ederek kan dolaşımını arttırır ve bağ dokusunu güçlendirir.
Cildin sıkılaşmasını, yeniden elastikiyet kazanıp gençleşmesini, rengin düzelmesini sağlar.
Vajinanın ve dış genital organlarının gevşemiş ve sarkmış dokuları toparlayarak yeniden genç görünümüne kavuşmasına yardım eder.
Vajina sıkılaştırma ve gençleştirme
Vajinal kuruluk ve tekrarlayan vajinit tedavisi
Destek dokuların gevşemesinden kaynaklanan idrar kaçırma tedavisi
Vulva (dış genital organın) toparlanması ve gençleştirmesi
Vulva ve çevre cildinin beyazlatması
Gebelik ve doğumda oluşan çatlak ve izlerin düzeltilmesi
Genital siğil tedavisi
Lazer ile dokuların gevşeme, yaşlanma ve sarkmasından oluşan problemler, ameliyat olmadan, ağrısız ve kısa süren tedavi ile çözülür
G NOKTASI veya G BÖLGESİ kadının vajinasında yaklaşık olarak 3-4 cm içeride yer alan, dokunulduğunda süngerimsi bir his veren ortalama 1-2 cm çapında, vajina içerisinde yer alan diğer bölgelerden daha sert bir yapıda hissedilebilen bir bölgedir. ⠀
✅G bölgesi, kadınların büyük bir çoğunluğunda mevcut olup, bölgeye birkaç dakika boyunca aralıksız şekilde masaj yapılması cinsel hazzın ve orgazmın ortaya çıkmasına neden olur. ⠀
G bölgesi neden cinsel haz algılamasında önemli?⠀
⠀
Cinsel ilişki esnasında, penis pozisyon gereği G noktasının bulunduğu vajina üst duvarını diğer bölgelerden daha faza uyarır
Zaman içerisinde vajinanın bollaşması veya doğum sonrası yapı bozuklukları ile G bölgesinin bulundu bölgenin çökmesi veya doğal kabarıklığının silinmesi gelişebilir. Bu durumda G bölgesi etkinliğini kaybeder ve bu bölgeye bağlı cinsel uyarı oluşumu da azalabilir
Bazı kadınlarda ise doğuştan olan anatomik özelliğinden dolayı G bölgesinin belirgin olmaması bu bölgenin yeterli uyarılamamasına ve vajinal orgazmın oluşamamasına veya cinsel hazzın yeterli algılamamasına/ olmamasına sebep olur⠀
G noktası büyütme işlemi nedir, nasıl etki eder ?⠀
⠀
G noktası büyütme işlemi G bölgesinin yeniden vajina içerisinde daha dolgun, daha kabarık, daha çıkıntılı hale getirilmesini hedeflemektedir. Bu sayede cinsel ilişki sırasında bu noktanın penisle olan sürtünmesi kuvvetleneceği için, uyarılması da kolaylaşacak ve böylece cinsel ilişkiden alınan haz duyumu artacaktır.
G bölgesi hyalüronik asit dolguları ile veya daha kalıcı olarak kök hücre içeren yağ dolgusu ile yapılabilir.
Dünya sağlık örgütünün yayınladığı rapora göre Coronavirus ve gebeliğe dair en güncel bilgi şu şekilde,
▶Gebelikte solunum yolu enfeksiyonları gebeliğin fizyolojisi gereği (artan solunum ve dolaşım sistemi yükü) daha şiddetli ve ilerleyici seyreder. Coronavirus tespit edilen gebelerde ise durum böyle olmadı.
▶Şu ana kadar tüm dünyada Coronavirus teşhisi konan 147 gebenin sadece 8 inde hastalık şiddetli seyretti ve bir gebede durum kritik.
▶Henüz vaka sayısı az olduğu için Coronavirus teşhisi konan gebelerin bebeklerinin nasıl etkileneceği bilinmese de şu ana kadar doğan bebeklerin hiçbirinde virus saptanmadı.
▶Bu yenidoğanların boğaz, göbek kordonunda virus olmadığı gibi, amniyotik sıvıda (bebeğin anne karnında içinde bulunduğu sıvı) ve anne sütünde de rastlanmadı.
▶Yani vertical (anneden bebeğe geçiş) şu an için saptanmadı. Yalnız bu sonuç sadece gebeliğin geç haftalarında Coronavirus tespit edilen gebeleri kapsıyor ve vaka sayısı bir sonuç çıkarmak için yeterli değil.
Asıl merak edilen gebeliğin erken aylarında Coronavirus tespit edilen annelerden doğan bebeklerin etkilenip etkilenmeyeceğini gebelik ilerlediğinde ve bu bebekler doğduğunda görebileceğiz.
▶İlk aşı çalışmaları başlamış olsa da henüz deneme aşamasında olacağından gebelere uygulanabilirliği biraz daha zaman gerektirecek.
▶Gebelerin Coronavirus den korunması için yapması gerekenler mi?
✅Herkesle aynı…
▶Coronavirus tespit edilen yeni doğanlar incelendiğinde de doğum sonrası anneyle temasla virüsün bulaştığı saptanınca (anneye de bu şekilde tanı konuldu) şimdilik yaklaşım, virus tespit edilen gebelerin doğum sonrası virus temizleninceye kadar bebekle ayrı tutulup izole edilmesi şeklinde.
✅Bu arada Coronavirus yokken de el yıkama kış aylarında enfeksiyonlardan korunmanın en önemli yolu ve yapılması gerekendi.
✅Ve şunu da unutmamak lazım ki tüm virusler dikkate alındığında dünya genelinde mevsimsel gribe bağlı ölümlerin Corona virus’den çok daha fazla olduğunu da unutmayalım, sağlıcakla…
GENİTAL DOLGU G NOKTASI, O-SHOT, İNTROİTAL VAJİNA GİRİŞ DOLGUSU
Kadın hastalıkları alanında birçok yeni uygulama var, dolgu uygulamaları, mesela. Dolgu aslında çok duyduk, ancak Jinekoloji alanında kullanımı yeni diye düşünüyorum. Merak ediyorum, nedir, ne işe yarar?
Dolgu estetik uygulamalarda yüz ve vücutta uzun süre kullanılıyor, farklı miktarda ve farklı alanlarda. Jinekolojide uygulamalar da var.
Belirli alanın hacmini arttırmak, dolgunlaştırılmak amacı ile yapılıyor ve farklı sorunları çözebiliyor.
Estetik uygulamalar burada fonksiyon, yani işlevsellik düzeltme uygulamaları ile iç içe. Aslında Kozmetik ve Estetik Jinekoloji’de tüm uygulamar böyle, sadece estetik değil, fonksiyonu da düzeltiyor veya iyileştiriyor.
Örnek olarak, neler var? Herkesin artık duyduğu ‘G noktası’ ile mi başlasak diyorum?
Evet, ‘G ile başlayalımJ). Öncelikle nedir bu ‘Gnoktası’ diye konuşalım isterseniz. Kadın vücudunda cinsel hazzın algılanması ve orgazmından sorumlu en önemli organ klitoristir. Aslında tüm vulva yapıları, yanisadece klitoris değil, klitorisi çevreleyen deri katlantıları, küçük ve büyük genitaldıdakçıklar, vajina ve vajina girişindeki alanlar ile perine dediğimiz vajina ile anüs arasındaki bölge de duyarlı, ancak klitoris en önemlisi. Klitoris küçük , dışarıdan görebildiğimiz hafif kabarık alandan ibaret değil, geniş dalları var ve tüm genital yapılarına uzanır, vajinanın ön duvarında da oluşturduğu bir duyarlılık alanı var, bu vajinanın haz algılamasına en duyarlı olan bölgeye işte G alanı veya G noktası denir. Yapısal olarak veya zamanla dokuların gevşemesi ile bu alanın dolgunluğu azalabilir ve dolayısı ile uyarılması ve duyarlılığı da azalabilir. Bu hyalüronik asit dolguları ile çözülebilen bir sorun, G alanına dolgu uygulanarak duyarlılık arttırılır.
G noktası dışında da duyarlılığı arttıran işlemler, dolgular var mı?
Evet, yaptığımız diğer uygulamalar da O-Shot, yani orgazmik alan dolgusu veya Orgazm aşısı ve İntroital giriş, yani vajina girişi dolguları da var.
Bunları hiç duymadım, nedir bunlar?https://www.youtube.com/embed/hfMC2XWceHYEstetik uygulamalarda dolgular var, yüz ve vücut bölgesi için çok yaygın kullanılıyor, sizin de dolgu uygulamalarınız var. Bunlar ne tür dolgular? Nerde kullanılıyor?
Orgazm aşısı klitoris yakınına ve orgazmda bir miktar sıvının atıldığı üretra, yani idrar çıkış noktası çevresinde skene bezleri alanına uygulanan PRP işlemi de var. Bu işlem içerdiği yenileyici hücreler ile alanın adeta gençleşmesini ve yenilemesini sağlarken, aynı zamanda duyarlılığı da arttırır, hyalüronik asit uygulamaları ile birlikte hacim de arttırılabilir.
Vajina girişinin dolgunlaştırılması, vajina arka duvarına, giriş noktasının ilerisinde yapılan hyalüronik asit dolgusu ile olur. İntroital dolgu girişi daraltır ve her iki partnerde duyarlılığı arttırır.
Bu işlemler nasıl uygulanır? Hastane ortamı gerektirir mi?
Hayır, bunlar oldukça basit, lokal anestezi kremleri ve ilaçları ile uygulanabilen, muayenehane şartlarında yapılabilen işlemlerdir, hasta hemen normal hayata dönebiliyor.
GENİTAL YAĞ DOLGULARI
Dolgu uygulamaları genel olarak hyalüronik asit ve yağ dolgularıdır.
Hyalüronik asit daha küçük hacimli ve G noktası, Orgazmik alan dolgusu ve vajina girişi daraltan, vajinal girişi yükselten dolgulardır.
Yağ dolguları ise kişinin kendi vücudundan, bu genelde göbek altı karın kısmından veya bacak iç tarafından alınan küçük miktarlarda yağ dokusu oluyor, elde edilen dolgulardır. Yağ dolguları daha ucuz ve daha büyük hacimde oluyor, ve hyalüronik asitten daha kalıcıdır. Yağ dokusu canlı bir dokudur ve aynı zamanda kök hücre de içeriyor, konulduğu alanın canlanmasını ve gençleşmesini de sağlar
Yağ dolgusu nerde kullanılıyor?
Yağ dolgusu daha çok büyük genital dudaklarda kullanıyoruz. Büyük genital dudaklar bazen doğuştan, bazen ise kilo alınıp verilmesinden veya doğum gibi şekil bozukluklarına sebep olan durumlardan sonra sarkmalar ve kırışıklıkların oluşması ile görüntü bozukluğu oluşabiliyor. Bazen ise kişi zayıf ise, spor ile uğraşan, diyet yapan kadınlarda büyük dudakçıklar çok zayıf, nerdeyse yok gibi olabiliyor. Bu durumda küçük dudakçıkların çamaşıra sürtünmesi, ağrı, ağrılı ilişki olabiliyor, veya kişi bu görüntüden rahatsız olabiliyor, mayo, bikinide estetik veya istediği gibi bir görüntü olmuyor. Bunu yağ dolgusu ile düzeltebiliyoruz.
Rahim ağzı kanseri kadınlarda görülen 3. En sık kanser türü ve halen özellikle gelişmekte olan ülkelerde kanser ölümlerin önemli kısmını oluşturur. Gelişmiş ülkelerde ise düzenli pap-smear taramaları, bu taramalara son yıllarda belirli yaş gruplarda eklenen HPV virüsü taramaları ile etkin erken tanı ve kanser öncesi bozuklukların tanı ve tedavileri ile ve rahim ağzı kanserinin en sık nedeni olan HPV virüsüne karşı aşılamanın sonucunda görülme oranları gittikçe düşmektedir.
Rahim ağzı kanserinin en sık bulgusu anormal pap-smear sonucudur.
En sık semptomları ise
-düzensiz vajinal kanama, ilişki sonrası kanama
-kötü kokulu akıntı
-kasık ve karın alt bölümünde ağrı ve rahatsızlık hissi
-idrar yapma sırasında rahatsızlık ve ağrı hissi
Rahim ağzı kanserinin oluşumundan HPV virüsü sorumlu tutulmaktadır. HPV virüsü cinsel temas ile bulaşır. HPV virüsünün 100’den fazla farklı tipi vardır, ve bunlar da, temel olarak 3 farklı rahatsızlık oluştururlar
-anogenital /mukozal HPV enfeksiyonu
-genital olmayan deri yüzeylerinde HPV enfeksiyonu
-epidermodisplaziverrucoformis denen genetik yatkınlığı olan ve yaygın deri lezyonları ile kendini gösteren HPV enfeksiyonu
Mukozal HPV enfeksiyonulatent(yani kendini belli etmeyen, semptomları olmayan) şeklinde, subklinik (sadece kolposkopi sırasında veya özel kimyasallar uygulandığında görünür hale gelen bozuklukları ile ortaya çıkan) veya klinik(gözle görülür bozukluklar şeklinde) olabilir
HPV enfeksiyonu çok yaygın görülür ve oldukça farklı şekillerde bozukluklara neden olur. En çok genital siğil görülür. Genital siğiller çoğu zaman tip 6 ve tip 11 kaynaklı olup kanser yapıcı ozelliği daha zayıf. Siğiller bulaştan 3 hafta- 8 ay süre sonrası ortaya çıkar, bazen hiç rahatsızlık vermezler, bazen ise şiddetli kaşıntı ve kanamalara neden olur.
HPV çoğu zaman iyi huylu olsa da, bazı tipleri oldukça tehlikelidir. Bunlar kalıcı enfeksiyon oluşturarak yavaş ilerleyen doku tahribatı ve sonuçta da kansere neden olur. HPV virüsü, servikal (yani rahim ağzı) kanseri dışında aynı zamanda vajen ve vulva kanserlerin çoğunun, ayrıca ağız ve yutak örtücü dokuların, bazı akciğer kanserlerinin ve anüs kanserlerinin ve erkeklerde penis kanserlerin çoğunun da etkenidir.
Özellikle tip 16 ve tip 18 yüksek oranda kanser yapıcı, yani onkojenik tiplerdir. Tip 16 ve 18 dışında tipler de farklı alanlarında kanser yapıcıdır.
HPV nin kanser yapma riski bağışıklık sistemi zayıf olduğu durumlarda, sigara içen kişilerde, folik asit yetersizliğinde, gebelikte, ultraviole ışınlara maruziyetteve cinsel partner sayısının artışı ile artar.
Cinsel aktif insanların %50’si virüs ile karşılaşır. Çoğu zaman bu karşılaşma cinsel hayatın daha aktif olduğu genç yaşlarda olur. Genital siğiller %1 oranında görülürken, HPV enfeksiyonu %10-20 görülür. Rahim ağzı kanseri ise %95 HPV ile birlikte olur.
HPV aşısı, özellikle rahim ağzı kanserinde etkili tiplere karşı geliştirilmiştir. Halihazırda bivalent –2 tip (tip 16ve 18), kuadrivalent-4 tip (6,11,16,18) ve 2014 te pyasayasunulan nanovalent-9 tip (6,11,16,18,31,33,45,52,58 ) aşı mevcuttur. Gelişmiş ülkelerde hem kız, hem de erkek çocuklarına önerilen ve çocukluk yaşı aşı takvimine alınan bu aşılar ile öneriler :
-Kızlarda 2-li, 4-lü veya 9-lu aşı 9-12 3 doz, daha önce aşılanmamış kadınlarda 26 yaşına kadar 3 doz yapılmalıdır.
-Erkekerde 11-12 yaş 4-lü veya 9-lu aşı 3 doz, daha önce aşılanmamış erkeklerde 21 yaşına kadar 3 doz yapılmalıdır, 26 yaşına kadar yapılabilir.
-Gebelik öncesi aşılanma önerilir, gebe kalınırsa, dozlar gebelik sonrası tamamlanır
-HIV veya diğer bağışıklığın zayıf olduğu durumlarda 26 yaşına kadar aşılanmalıdır
HPV aşısı, daha önce cinsel hayatı olmayan ve virüsle karşılaşmayan yaşta uygulandığında daha çok etkili olur.
Aşı kas içine 3 defa (0-2-6. Aylarda) uygulanır. Uygulama yerinde hafif ağrı ve kızarıklık olabilir. Aşi ile ilgili herhangi bir ciddi yan etkileri (hastalık, ölüm) saptanmadı.
Aşı siğil tedavisinde kullanılmıyor.
HPV, kalıcı bir enfeksiyon olarak deri tabakasında bulunduğundan, enfeksiyonu saptanan kişiler jinekoloğu düzenli aralıklarla ziyaret etmeliler. Takipte HPV nin deri dokularını tahribatı yapıp yapmadığı, kanser öncesi bozuklukları olup olmadığı gözlenir.
Siğil tedavisi uygulananlarda tekrar sıklıkla ilk 3-6 ay arasında olur. 6 ay sonra kontrole gelmesi önerilir.
Labia minora, küçük genital dudak ve labia majora, büyük genital dudaka meliyatları içerir.
Labioplasti daha çok küçük dudak için uygulanır ve en sık yapılan genital kozmetik ameliyattır. Genel de dudakların küçültmesi, bazen ise iki dudak arasında boyut farkının düzeltmesi şeklinde uygulanır. Aslında küçük dudak boyutları kişiden kişiye değişir ve çoğu zaman estetik kaygı dışında bir problem yoktur. Ancak ciddi büyümelerde (hipertrofidurumunda), genital kuruluğa, çamaşıra sürtünme ile oluşan tahriş ve infeksiyonların meydana gelmesine, ilişkide ağrıya neden olabilir.
L minora plasti doku özelliğine göre cerrahi olarak veya lazer yöntemi ile yapılabilir.
Cerrahitekniklerfarklıolabilirvelabianınşekliveboyutunavekişininistediğigörünümünegöre, kişiye özel seçilir.
Labiaminoraplasti bütüncül bir estetik iyileştirme sağlamak amacı ile gerekirse klitoroplasti ile (klitoris üzerindeki fazla sarkmış veya asimetrk olan dokuların çıkarılması işemi) ile birlikte yapılabilir.
Klitoris düzeltmeleri (klitoroplasti) ve küçük dudakçık düzeltmeleri (labiaminoraplasti) cerrahi işlemlerde 2-3 hafta sonrası dikişler tamına yakın iyileşir, doku son görünümü ise 3-4 haftada alır. Lazer labioplasti 7-10 gün içinde tamamına yakın iyileşir.
Labiamajoraplasti büyük genital dudakçıkların şekil ve boyutlarının düzeltilmesini içerir. Cerrahi doku çıkarılmaları veya yağ dokularının çıkarılması ile otolog yağ dokusu nakli ile dolgunluk arttırılması olarak yapılır. Büyük dudakçıkların düzeltilmesi ile birlikte gerekirse pubis estetiği de yapılabilir.
Büyük dudakçıkların (labiamajora) küçültülmesini ve sarkmaların ortadan kaldırılmasını içeren ameliyatlarda dokuların iyileşmesi 3-4 hafta sürer, dikişlerin görünmez hale gelmesi ise 5-6 haftaya uzar.
Büyük dudakçıkların dolgunluk azaltılması veya dolgunluk arttırılması işlemleri ise deri altında yağ dokusunun miktarını değiştirerek yapılan ve genelde dikişsiz olan uygulamalardır. Bu uygulamalarda kanül denen kalın iğne benzeri giriş yerlerin kapanması 2-3 hafta alır, deri alttaki dokuların iyileşmesi ve şişliklerin ve bazen oluşan morlukların tamamen iyileşmesi de 4-5 haftaya uzar.
Klitoroplasti nedir , Klitoris Estetiği – Klitoral hudoplasti – Clitoral hood reduction
Klitorisi örten deri katlantıların ‘’soyularak’’ klitorisin başının belirginleştirilmesi ve estetik görünümünün iyileştirilmesi ameliyatı. Klitoroplasti çoğu zaman diğer estetik uygulamaları ile birlikte, özellikle labia minora plasti ile birlikte yapılır.
İyi estetik uygulamalarda hem fonksiyon bozukluğun giderilmesi hem de istenilen görünümün elde edilmesi amaçlandığından klitoroplasti yapılmadan uygulanan labioplasti ameliyatları çoğu zaman eksik kalır. Doku fazlalığı sadece küçük dudakçıklarda düzeltildiğinde klitoris üzerindeki deri daha da orantısız ve estetiği bozan bir görüntü oluşturabilir.
klitoroplasti nedir?
Doğru yapılmış klitoroplasti sonrası kesinlikle his kaybı veya uyarılma bozukluğu görünmez, aksine klitoris üzerindeki deri katmanların çıkarılması ile duyarlılığı artar.
Klitoris düzeltmeleri (hudoplasti) ve küçük dudakçık düzeltmeleri (labia minora plasti) cerrahi işlemlerde 2-3 hafta sonrası dikişler tamına yakın iyileşir, doku son görünümü ise 3-4 haftada alır.