Bu yazıyı hazırlamadaki amacımız meme ameliyatından sonra yaranızda ve kolunuzda enfeksiyon, şişlik (ödem), hareket sınırlılığı ve duruş bozukluğunu önleyerek sizin eskisi gibi günlük yaşamınıza geri dönmenize yardımcı olmaktır.
Sizin için hazırlanan bu kitapçıkta ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonları önlemek ve kaliteli yaşamı sağlamak için yapmanız gereken egzersizler, alınacak önlemler ve dikkat edeceğiniz konular hakkında bilgiler bulacaksınız.
Genel Bilgi
Meme ameliyatınız sırasında , doktorunuz gerekli gördüğünde koltuk altındaki lenf bezlerini de çıkarabilir. Bu işlem koltukaltı lenflerin çıkarılması ( aksiller disseksiyon ) adını almaktadır.
Vücudumuzda bildiğiniz kan dolaşımına ilave olarak lenf dolaşımı adı verilen beyaz lenf sıvısı dolaşımı vardır. Bu sıvı, lenf kanalları ile taşınırken lenf bezlerine uğrar. Koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılması, lenf sıvısının taşınmasını zorlaştırır, lenf kanallarının yollarını değiştirir ve koldaki sıvının genel dolaşıma ulaşmasını engeller. Size yapılan ameliyattan dolayı, ameliyat tarafındaki elinizde ve kolunuzda şişkinlik ( lenfödem ) riski artmaktadır. Bu risk, aynı memeye radyoterapi (ışın tedavisi) alındığında ciddi olarak artar. Bu hastaların el, ön-kol ve kollarının, her türlü kesik, yanık gibi travmalardan korunması büyük önem taşımaktadır.
Ameliyat tarafındaki elinizde veya kolunuzda, yaralanma ya da iltihabi bir olay başlarsa, vücudunuz bu bölgeye sıvı ve hücreler göndererek mikroplarla savaşır. Buradaki fazla sıvının geriye dönüşü güçleşmiş olduğundan elde ve kolda şişkinlik (ödem) gelişebilir. Bu nedenle enfeksiyonlara karşı çok dikkatli olmanız gerekmektedir.
Bu kitapçık, ameliyat tarafındaki el ve kolunuzda enfeksiyon ve buna bağlı şişkinliği (lenfödem) nasıl önleyebileceğinizi veya azaltabileceğinizi anlatmaktadır. Burada yazılan bilgiler hastaneden taburcu olduktan sonra yaşamınız boyunca size gerekli olacaktır.
Sağlıklı, mutlu ve lenfödemsiz bir yaşam diliyoruz.
Drenler (yaranızdan çıkan hortumlar) Çıkmadan önce;
Egzersizlere ameliyat sonrası ilk 24 saat içinde sınırlı hareketlerle başlanır.
Top sıkma egzersizi
Avucunuza sığacak kadar bir lastik top kullanarak elinizi sıkıp gevşetiniz.
El açıp kapama egzersizi (top sıkmaya benzer egzersiz)
Ameliyattan birkaç saat sonra başlanır. El, 15 ila 25 defa açılıp kapatılır.Bu hareket günde 3-4 kez tekrarlanır. Bu şekilde lenf sıvısının genel vücut dolaşımına dönüşü hızlanacaktır.
Saç tarama egzersizi
Dik oturun, dirseğinizi masaya dayayın ve bir tarakla saçınızın bir tarafını önden başlayarak geriye doğru tarayın daha sonra saçınızın tamamını taramaya çalışın.
Etkilenmiş kolun dirsek ve el hareketlerini yapabilirsiniz. Ancak kolun omuzdan yana açma- kapama egzersizleri drenler çıktıktan sonra başlayacaktır. Drenler dururken kolunuz devamlı vücudunuza yapışık kalmamalıdır (Günlük işlerinizi bu elinizi kullanarak , çok yorulmadan yapabilirsiniz). Bu nedenle açıp- kapama hareketini yapmadan sadece 90° lik açı ile açma ve kol altına yastık koyma işlemini yapabilirsiniz.
Günde en az iki kez egzersizleri tekrarlayabilir, ağrı oluşursa egzersizlere ara verebilirsiniz. Bu egzersizleri yaşam boyu yapmalısınız.
Drenler Çıktıktan Sonra;
Duruş bozukluğunu önlemek için;
Göğüs kaslarınızı kuvvetlendirmek için ;
Kollarınızı güçlendirmek için :
Omuz eklemlerinin hareketi için:
Kolunuzda şişmeyi /ödemi önlemek için:
Yapabileceğiniz diğer omuz ve kol egzersizleri:
Dren çiktiktan sonra yapılacak olan kol egzersizleri
El ve kol bakımına ilişkin, alınacak önlemler sizi günlük yaşamdan uzaklaştırmayacak sadece oluşabilecek yaralanmaları önlemek ve bu yolla oluşabilecek enfeksiyonlara engel olarak kolunuzda ödem (şişlik) / lenf ödem oluşmamasına yardımcı olacaktır.
Kol bakımınızdaki maddelere ek olarak:
Ameliyatınızdan sonra öbür memenin yaratacağı tek farklı ağırlık vücudunuzda duruş bozukluğuna neden olacaktır.Bu duruş bozukluğu nedeniyle sürekli bir kas gelirimi oluşur ve bu durum zamanla omuz,sırt,bel,boyun ağrıları ve baş ağrılarına neden olur.
Meme protezi kullanarak tek taraflı ağırlığın getirdiği sorunları azaltmış olursunuz. Bunun yanı sıra, protez memeler herhangi bir cerrahi girişim gerektirmeden beden bütünlüğünüzün ve estetik görüntünüzün düzelmesine yardımcı olacaktır. Ameliyat sonrası yaralarınız tamamen iyileşinceye kadar geçici hafif bir protez kullanabilir,yaralarınız tamamen iyileştikten sonra, satın alabileceğiniz sütyen ve protezleri kullanabilirsiniz.
Ameliyatlı kolda ödem, genellikle el sırtında şişme, ön kol ve kolda genişleme ile birliktedir. Kolda ağırlık hissi, gerginlik, duyu azalması ve parmaklarda uyuşukluk olabilir. Kol ödemini fark ettiğinizde kolunuzu boynunuza asarak dinlendiriniz, yatarken kolunuzun altına yastık koyarak vücudunuzdan daha üst seviyeye çıkarınız ve doktorunuza haber veriniz. Kol ödemi tedavisini bu konuda eğitim görmüş fizyoterapistler yapmalıdır. Lenf sıvısının boşalmasını hızlandırmak için elden başlayarak omuza doğru aşırı basınç yapmadan masaj yapılmalıdır. Bu tedavi uzun sürse de (aylarca), oldukça başarılı olabilir. Tedaviden sonra kola basınç yapan bir bandaj ve çorap uygulanabilir. Bunların yanı sıra mikrocerrahi teknik ve lazerle tedavi seçenekleri de mümkün olmakla birlikte, henüz bu yöntemleri uygulayan merkez sayısı kısıtlıdır. Lenfödem çok yaygın ise, hastanede tedavi gerekebilir.
Lenfödeme sebep olan etkenleri ortadan kaldırmak bugün için mümkün değildir. Cerrahi olmayan tedavide (fizyoterapi) asıl amaç, lenfödemin gelişmesini engellemek ve ortaya çıkmış olgularda da şişliğin daha fazla artmasının önüne geçebilmektir. Bu tedavi ile hastanın kolundaki rahatsızlık hissinin azaltılması, kolun hareketlerinin iyileştirilmesi ve psikolojik olumsuzlukların engellenmesi sağlanabilir. Hastaların büyük bir bölümü, cerrahi tedaviye gerek kalmadan hayatlarını devam ettirebilirler. Ancak lenfödem için gereken kompleks fizyoterapi yöntemi, bu konuda eğitim almış deneyimli fizyoterapistler tarafından yapılmalıdır. Ne yazık ki ülkemizde bu eğitimi almış fizyoterapist sayısı son derece azdır ve hastaların bu deneyimli fizyoterapistlere ulaşması genellikle güç olmaktadır.
Tedavi tamamen elle yapılmaktadır. Lenfatik sistemin bilinen drenaj yollarına uygun şekilde, oldukça özel bir masaj tekniği ile, lenf sıvısını kan dolaşımına boşaltır. Bu teknik, tüm gövde ve lenf düğümlerine uygulanır. Daha sonra kol özel bandajlarla sarılır. Bu bandaj 24 saat korunur. Tüm tedavi 2 – 6 hafta sürebilir. Bu süre ödemin ciddiyetine göre değişir.
Hastanın maksimum faydalanma düzeyine ulaştığına karar verildiğinde, kolun ölçüsüne ve ödemin şiddetine göre basınçlı kolluk verilir. Ciddi vakalarda 6 – 9 ay sonra tekrar bir kür tedavi daha yapılabilir.
Hasta basınçlı kolluğunu her gün giymelidir. Akşam yatarken bandaj yapmalıdır. Uygun vakalarda 6 ay sonra gece çıplak kolla yatılabilir. 2 – 3 ayda bir kolluk kontrol edilerek yenilenmelidir.
Bunun yanında koluna gereken özeni göstermeye devam etmelidir.
Süpermikrocerrahi için uygun olmayan hastalardan bazıları “liposuction- Yağ emme” yönteminden fayda görebilirler. Ancak lenfödem tedavisi için uygulanacak “liposuction” estetik amaçla yapılan “liposuction”dan biraz farklıdır bu yöntem de tüm dünyada sadece birkaç özel merkezde uygulanmakta olup, çok fazla bir yararı görülmemektedir.
Lenfödemin tedavisi için bugüne kadar uygulanan cerrahi yöntemlerin hiçbirinde ne yazık ki istenilen düzeyde başarılı sonuçlar elde edilememiştir. Çünkü, daha önce uygulanan cerrahi yöntemlerde çok büyük kesiler kullanılıyordu ve bu durum birçok hastada ameliyat sonrası bazı komplikasyonların ortaya çıkmasına sebep olabiliyordu. Ancak, son yıllarda geliştirilen ve dünyada sadece birkaç özel merkezde uygulanan “süpermikrocerrahi” yöntemi lenfödem hastaları için yeni bir umut olmuştur. Bu yöntemle, deriye yapılan sadece 3-4 cm’lik kesilerle çok ince lenf damarları, yine çok ince toplardamarlara dikilerek lenf sıvısının kollarda birikmesi engellenebilmektedir. Yöntem, özellikle koltukaltı lenf bezlerinin alınması veya ışın tedavisi sonrası (meme kanseri tedavisi gibi…) ortaya çıkan lenfödemlerde uygulanmaktadır. Çünkü bu hastalarda, doğuştan lenfödemli veya çok uzun süredir lenfödeme sahip hastaların aksine, lenf damarları sağlam olduğundan ameliyatın başarı şansı olabilir.
Özellikle meme kanseri nedeniyle yapılan radikal cerrahi ve kol altı lenf bezlerinin çıkartılması nedeniyle gelişen lenfödem sorununu azaltmak amacı ile denenen düşük yoğunluklu aksiler lazer uygulaması ile lenfödem gelişme riskinin azaltılabildiği veya oluşmuş lenfödemin anlamlı olarak geriletilebildiği bildirilmektedir. 2001 yılından beri Avustralyada uygulanan LLLA tedavinin Amerika Birleşik Devletlerinde denenmesi için ulusal besin ve ilaç dairesi 2007 yılında onay vermiştir. Ancak ülkemizde henüz uygulayan merkez bulunmamaktadır. Biz yakın zamanda merkezimizde bu yöntemi uygulamaya başlayacağız.
Hastaların sorunsuz, normal ya da normal ölçülere yakın kolla yaşam sürdürebilmeleri, hastalıkları hakkında bilinçli ve sorumlu davranabilmeleri ile yakından ilgilidir
Kolun etrafını saran hava yastıklarının bir pompa aracılığı ile şişirilmesi suretiyle uygulanan pnömatik kompresyon tedavisinde, biriken lenf sıvısını dışarıdan basınç uygulayarak, dokulardan uzaklaştırıp dolaşıma katmak amaçlanmaktadır.
İki çeşit pnömatik kompresyon cihazı vardır:
1. Segmental (sequential: çok odacıklı) olan türünde kol ve bacağın çeşitli bölgelerine sarılan hava yastıkları en uçtakinden en merkezde olana doğru sırası ile şişirilir. Gelişmiş modellerde odacıklardaki basınç farklı düzeylerdedir (en uçtakinde en fazla).
2. Segmental olmayan (tek odacıklı) türünde ise kol veya bacağı boyunca saran tek parça bir hava yastığı vardır ve şişirildiğinde bütün bölgelere basınç uygular. Segmental olanı daha etkilidir.
Bazı pompalarda ise hava yerine cıva kullanılmaktadır ve uygulanan basınçta uçtan merkeze doğru daha tedrici bir azalma sağlanmaktadır. Bu tür cihazlar daha pahalıdır ve fazla yaygın değildir.
Pnömatik kompresyon tedavisinin tek başına değil diğer yöntemlerle birlikte kullanılması önerilmektedir.