Meme kanseri tek bir hastalık çatısında değerlendirilemeyecek kadar farklı hastalık tiplerini yapısında barındırır.
Bugün için moleküler tiplerine göre tedavi yaklaşımları değişen başlıca dört farklı meme kanseri moleküler alt tipi belirlenmiştir. Bunlar daha çok hormonal tedavinin etkin olduğu hormona duyarlı Luminal A, hem hormonal tedavi hem de kemoterapinin tedavide etkin olduğu Luminal B, biyolojik ajanların kemoterapi ile birlikte tedavide etkili olduğu HER 2 belirgin, ve kemoterapinin tedavide daha etkili olduğu bilinen üçlü negatif tip meme kanserleridir.
Kanser tedavisinde bireyselleştirilmiş (kişiye özel) tedaviler önem kazanmıştır. Meme kanserinde bu farklı moleküler tiplerin olması her meme kanseri hastasının farklı tedavi yöntemleri ile daha başarılı tedavi edilmesini sağlar.
Adjuvan tedavide hastaların kemoterapi kararı aşamasında tümör dokusunda yapılan çok genli analizler gereksiz kemoterapilerin verilmesini önlemede yardımcı olmaktadır.
Meme kanserinin tedavisinde tümörün genetik özelliklerine göre farklı ilaçlar uygulanmaktadır. Genetik testler bazı hastalarda kemoterapiye gerek olmadığını da göstermektedir.
Ülkemizde yapılan bir araştırmada 21- gen analizi (Oncotype-Dx testi) ile hastaların yaklaşık yüzde 31’inde kemoterapi ve hormonoterapi uygulama kararı değişmiştir. Bu gibi testlerle tümörün verilecek ilaçlara duyarlılığı kontrol edilir ve hangi ilacın kullanılacağı, ilacın dozajı gibi kararların daha etkili olarak alınması sağlanır.
Meme kanserinde neoadjuvan tedavide özellikle HER2 pozitif meme kanseri hastalarında biyolojik ajanların kemoterapiye eklenmesi ile başarı oranı %50-60 oranlarına çıkmıştır. Anti-Her2 tedavide kullanılan biyolojik ajanların ikili (trastuzumab-pertuzumab) kullanımı ile yaygın hastalıkta gözlenen başarıdan sonra neoadjuvan tedavide de kullanılmaya başlanmıştır.
Yaygın hastalığı (metastatik) olan hastalarda kullandığımız yeni hedefli tedaviler sayesinde metastatik meme kanseri hastalarında uzun süren yüz güldürücü sonuçlar elde edilmektedir. Hormon reseptör pozitif metastatik meme kanserinde everolimus, palbosiklib, Her 2 pozitif hastalıkta Lapatinib, TDM-1, ve meme kanserinin bütün alt tiplerinde etkili eribulin, ixabepilone gibi kemoterapi ilaçları mevcut tedavilere ek tedavi şansları getirmektedir.
Birçok kanser türünde etkinliği kanıtlanan bağışıklı sistemi üzerinden etkili aşıların meme kanserinde özellikle üçlü negatif alt tipinde etkinliğini araştıran çalışmalar devam etmektedir.
Öte yandan özellikle memesi alınmayan hastalarda memeye mutlak verilmesi gereken ışın tedavisi (radyoterapi) süresi oldukça uzun olup, yaklaşık 5-6 haftayı bulmaktadır. Uygun hastalarda hipofraksiyone radyoterapi denilen yöntemle de ışın tedavisi süresi 3 haftaya indirilmektedir.
Radyoterapideki gelişmelere paralel olarak özellikle hedefli radyoterapi imkanı sağlayan yeni teknikler (Tru-beam, cyberknife, gamaknife) ile metastatik hastalıkta konvensiyonel radyoterapiye etkinlik ve yan etki açısından üstünlük sağlanmaktadır.