Meme Kanseri gerçeğiyle tanıştığı andan itibaren, hemen her kadın, hayatında bir düzenleme yapması gerektiğini düşünerek, doktorlarının önerdiği tedavilerin dışında da önlemler alma ihtiyacı hisseder.
Meme Kanserlerinin önemli bir kısmının lenf yolları aracılığı ile yayıldığı bilinmektedir. Bu özelliği nedeniyle de lenf sıvısı içerisinde bulunan kanserle mücadele eden hücreler ve onların aktiviteleri ve vücuttaki dağılımları da meme kanseriyle savaşta, lenf sistemini anlamakta büyük önem taşımaktadır. Lenf damarları, vücudumuzda diğer kan dolaşım sisteminin aksine kendi pompalama ve kapakçık sistemlerine sahip değildir. Lenf sıvısı vücudumuzda dolaşabilmek için kasların oluşturduğu pompalama gücüne ihtiyaç duyarlar. Bu pompalama sisteminin doğru çalışmadığı , yani hayatını daha az aktif geçiren kişilerde lenf sıvısının düşük aktivitesi ve bu durumun beraberinde getirdiği obezite problemi olan hastalarda meme kanserinin seyrinin daha olumsuz olduğunu bilmekteyiz.
Son yıllarda meme kanseri seyri üzerine yayınlanan en önemli çalışmalardan birinde, haftada düzenli olarak, 3 defa 30 dakika tempolu yürüyüş veya yüzme sporuyla uğraşanlarda, meme kanserinin olumsuz seyrinin %20 daha az olduğu gösterilmiştir. Ayrıca meme kanseri olmayan kişilerde, aynı egsersiz alışkanlığının meme kanserini %12 azalttığı da belirtilmiştir. Ayrıca, özellikle koltukaltı lenf bezleri alınmak zorunda kalınan kadınlarda, spor yapanlarda yapmayanlara göre lenfödemin daha az geliştiği de gösterilmiştir.
Alternatif tedavi ve spor yöntemleri arasında adı sıkça anılan yoga’nın da, meme kanserli hastalar üzerindeki olumlu etkileri bilimsel olarak gösterilmiştir. Aslen Hint kökenli bir meditasyon tekniği olan yoga, kelime anlamı olarak kontrol etmek, biraraya getirmek demektir.
Yoga tekniklerinin, meme kanserli kadınları biraraya getirerek uygulanabilmesi, meme kanserli kadınların dayanışması ve onların mutlu bir şekilde eğlenerek ve dinlenerek vakit geçirebilmesi açısından son derece olumlu etkiler yaratmaktadır. Yoga’nın asıl önemli etkisi de, dolaşım, solunum sistemleri ve ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkileridir. Yoga tekniğinin en önemli parçası olan nefes alma ve verme egzersizleri, gerek kadınlarda bulunan kaygı halini azaltmada, gerekse de, diyafram ve lenf sisteminin ana merkezleri üzerinde oluşturduğu dengeli basınç etkisiyle, lenf sisteminin hastalıkla savaşında büyük katkı yaratmaktadır. Bu konuda özellikle ışın tedavisi alan ve yoga uygulayan kadınlarla ilgili güçlü kanıtlara sahip bir makalede, yoga uygulayan kadınlarda hastalıkla ilgili olumsuzlukların daha az gözlendiği ve bu yöntemleri uyguladıkça, bu olumlu etkilerin devam ettiği kanıtlanmıştır.
Yoga ve egzersiz, meme kanserli kadınlarda, kemoterapi, cerrahi ve ışın tedavisi ile birlikte uygulandığında, tıbbi tedaviler gibi etkili destek ve tedavi araçlarıdırlar.