BRCA1 adı “BReast CAncer 1 (Meme Kanseri 1)”, BRCA2 adı “BReast CAncer 2 (Meme Kanseri 2)” anlamına gelir. 17. kromozom üzerinde bulunan BRCA1 ve BRCA2 genleri, hücre büyümesi, hücre bölünmesi ve DNA hasarının onarımında rol oynar. BRCA genlerindeki mutasyonlar, hücrelerdeki DNA hasarının onarılmadan birikmesine neden olabilir, bu da bir kişinin bazı kanser türlerini geliştirme ihtimalini artırır.
Meme ve over (kadın yumurtalık) kanseri, BRCA1 ve BRCA2 gen değişiklikleriyle bağlantılı en yaygın hastalıklardır, ancak BRCA genlerinin mutasyona uğramış biçimleri, insanların diğer kanserler için de riskini artırabilir. Örneğin, BRCA2 mutasyonu olan erkeklerin prostat kanserine yakalanma riski daha yüksektir.
Genel olarak, BRCA mutasyonları olan kişiler;
Kişisel veya ailevi meme veya yumurtalık kanseri öyküsü olmayan kişiler için, BRCA mutasyonu taşıma olasılığı çok düşüktür.
Tüm insanlar BRCA1 ve BRCA2 genlerinin iki kopyasına sahiptir ve hem erkekler hem de kadınlar bu genlerdeki mutasyonları aktarabilir.
İki ebeveyninizden birinde BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu varsa, mutasyona uğramış (çalışmayan) BRCA genini bu ebeveynden miras alma şansınız vardır. Çalışmayan BRCA genini miras alma şansınız yüzde 50’dir, bu da kanser riskinizin artmasına neden olur. Ayrıca, çalışan bir BRCA genini miras almış olma ihtimaliniz de yüzde 50’dir, bu durumda genel toplumdaki bir kişi ile aynı kanser riskine sahip olursunuz.
BRCA genlerinin mutasyonları, dünyanın her yerindeki insanlarda bulunmuştur. Bununla birlikte, bu gen değişiklikleri, Aşkenazi Yahudileri olarak bilinen Doğu Avrupalı Yahudiler ve İzlanda, Danimarka ve Fransız Kanada’dan insanlar dahil olmak üzere bazı gruplarda daha yaygındır.
Üç BRCA mutasyonu, 185delAG, 6174delT ve 5382insC, 40 kişiden birinin mutasyonlardan en az birini taşıdığı Aşkenazi Yahudi aileleri arasında özellikle yaygındır.
Bu mutasyonlara sahip kadınların meme ve yumurtalık kanserine yakalanma riski daha yüksektir. 41 yaşına kadar meme kanseri geliştiren Yahudi kadınların yaklaşık yüzde 25’i bu BRCA mutasyonlarından birine sahiptir. Aşkenazi Yahudi kökenli kişiler, burada bahsedilenler dışında BRCA değişikliklerine sahip olabilirler, ancak bu tür BRCA değişiklikleri sık sık meydana gelmez.
Ailesinde meme kanseri öyküsü olduğu halde BRCA testi negatif olan kadınlarda yumurtalık kanseri riski nedir?
Soy ağacında üç veya daha fazla meme kanseri vakası olan ancak BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu olmayan 165 ailede kanser insidansınının gözden geçirildiği bir çalışmada, bu ailelerdeki kadınlar arasında meme kanseri riskinin arttığı, ancak yumurtalık kanseri riskinin artmadığı gösterilmiştir. Bulgular, aynı ailede meme kanseri ile meydana gelen çoğu yumurtalık kanserinin BRCA1 ve BRCA2 ile bağlantılı olduğu hipotezini desteklemektedir.
Ortalama olarak, mutant bir BRCA1 genine sahip kadınların 70 yaşına kadar meme kanserine yakalanma riski yüzde 50 ila 85 arasındadır. Yumurtalık kanseri gelişme riski 85 yaşına kadar yüzde 40 ila 60 arasındadır.
Bir memesinde kanser olan bir kadının diğer memesinde kansere yakalanma riski daha yüksektir. Mutasyona sahip olanların yüzde 25 ila 30’u, ilk meme kanserinden sonraki on yıl içinde ikinci bir meme kanserine yakalanabilir.
Hem erkeklerde hem de kadınlarda, BRCA1 değişiklikleri ayrıca bazı diğer kanserler için riski artırır. BRCA1 mutasyonu olan kişiler bir veya daha fazla kansere yakalanabilir veya hiç kanser teşhisi konmayabilir.
BRCA2 geninde değişiklik olan hem erkekler hem de kadınlar, meme kanseri için yüksek risk altındadır. Kadınlarda, BRCA2 mutasyonu ile ilişkili riskler, BRCA1 mutasyonları için olanlarla yaklaşık olarak aynı görünmektedir, 70 yaşına kadar hastalığa yakalanma riski yüzde 50 ila 85 arasındadır. Yumurtalık kanseri riski de artmıştır, geç yaşta yüzde 16 ila 27 arasındadır.
BRCA2 değişikliği olan bir erkeğin de meme kanseri riski artmıştır. Ek olarak, BRCA2’de mutasyona sahip erkeklerin prostat kanseri riski daha yüksektir.
BRCA2 değişiklikleri olan erkeklerde ve kadınlarda pankreas kanseri ve melanom riski de artar.
BRCA gen varyantları (değişiklikleri)
DNA, belirli bir sırayla dizilmiş A (adenin), T (timin), C (sitozin) ve G (guanin) adı verilen dört kimyasal bileşikten oluşur ve bunlara genetikte “baz” (base) denir. Birçok gende, bazların sekansı (dizisi) veya sırası insanlar arasında farklılık gösterebilir. Bu tür varyasyonlar genellikle zararsızdır, ancak bazların tek başına yanlış yazılmasının veya yanlış sırada olmasının hastalığa neden olabileceği durumlar vardır. Hala hangi yazımların “normal” veya zararsız varyantlar olduğunu öğreniyoruz.
BRCA genlerinizden birinde belirsiz öneme sahip varyant (Variant of Uncertain Significance = VUS)* olarak adlandırılan bir şeye sahipseniz, varyantın kanser riskinizi değiştirip değiştirmediğini öğrenmek için laboratuvar testleri yaptırabilirsiniz. Ancak, bir varyantın riskinizi artırıp artırmayacağını bilemediğimiz zamanlar vardır. Bir varyantınız varsa, aile geçmişinize göre kanser taraması için önerilerde bulunulabilir ve akrabalarınızı da bu varyant için test ettirebilirsiniz.
Taramanın amacı kanseri önlemek veya hastalığı erken aşamada bulmak ve tedavi edilme şansını arttırmaktır. BRCA değişiklikleri olan kadınların düzenli olarak meme kanseri taraması yaptırmaları şiddetle tavsiye edilir. Mamografiler, MRG (emar) incelemeleri, ultrason, bir doktor tarafından yapılan meme muayeneleri ve aylık kendi kendine meme muayeneleri dahil olmak üzere birçok tarama türü vardır.
BRCA değişiklikleri olan erkekler arasında artmış meme kanseri riski vardır. Mutasyona uğramış BRCA taşıyan erkekler, meme kitlelerinin değerlendirilmesinin yanı sıra, mümkünse düzenli muayenelerini olmalı ve mamografi çektirmelidir.
Ailenizde kanser öyküsü varsa, genetik test yaptırıp yaptırmadığınızdan bağımsız olarak yaşınıza uygun düzenli kanser taraması yaptırmanızı öneririz.
Kalıtsal meme veya yumurtalık kanseri geliştirme riskinizi azaltma
BRCA mutasyonları olan kadınlar, kanser riskini azaltmaya yardımcı olmak için kanser başlangıcını önleyen veya geciktiren ilaçlar almayı düşünebilirler. Örnekler arasında, meme kanseri riskini azaltabilen tamoksifen ve raloksifen bulunur. Ancak bu ilaçların BRCA1 ve BRCA2 değişiklikleri olan kadınlarda meme kanseri riskini azaltıp azaltmadığı açık değildir.
Yumurtalık kanseri riskini azaltmak için oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları) alınabilir. Bununla birlikte, oral kontraseptiflerin BRCA mutasyon taşıyıcılarında meme kanseri riski üzerinde bir etkisinin olup olmadığı belirsizliğini korumaktadır.
BRCA mutasyonları olan kadınlar, kanser riskini azaltmak için ameliyat olmayı seçebilirler. Örneğin, meme kanserini önlemek için memeler ve yumurtalık kanserini önlemek için yumurtalıklar ve fallop tüpleri ameliyatla çıkarılabilir. Fallop tüplerini ve yumurtalıkları 50 yaşından önce çıkarmak da meme kanseri riskini azaltır.
Kanserleri erken tespit etmeye yardımcı olmak için başka ameliyatlar yapılabilir. Yumurtalıklar ne kadar erken alınırsa hem meme hem de yumurtalık kanseri riskinde o kadar fazla azalma olur. Nadir durumlarda, karın duvarını çevreleyen peritonun kanseri bu tür bir ameliyattan sonra gelişebilir. Periton kanseri riskini taramanın kanıtlanmış bir yolu yoktur, ancak ameliyattan sonra CA-125 kan testlerinin periton kanserini tespit edip edemeyeceğini görmek için bir çalışmalar yürütülmektedir.