Hareketsiz yaşam biçiminin insan gen yapısına uyumlu olmadığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Teknolojik gelişmeler nedeniyle ortaya çıkan daha az hareketli yaşam şeklinin çok sayıda kronik hastalığın oluşumunda önemli bir etken olduğu bilinmektedir.
Kilo, diyet ve egzersiz insan sağlığını ve kanser riskini doğrudan etkiler. Rahim, akciğer ve prostat kanseri riskinin de egzersiz ile azaldığına dair çalışmalar bulunuyor. Son yapılan araştırmalar ve Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), kanser riskini azaltmak için haftanın 3 veya 5 günü orta-ağır seviyede en az 30 dakika egzersiz öneriyor. Buna göre düzenli egzersiz yapmak başta meme kanseri olmak üzere pek çok kanser türünün gelişmesini önlüyor.
Son yapılan çalışmaların çoğu egzersiz yapan kadınlarda meme kanseri gelişme riskinin yapmayanlara göre daha düşük olduğunu gösteriyor. Verilerin çoğu egzersizin meme kanseri riskini hem menopoz öncesi hem de menopoz sonrası kadınlarda azalttığını gösteriyor. Ergenlik boyunca orta ve ağır egzersiz yapılması özellikle koruyucu bir etki sağlıyor. Her ne kadar hayat boyu düzenli ve güçlü egzersizin en fazla yararı olduğu düşünülmekteyse de, menopozdan sonra dahi egzersizi arttıran kadınlarda egzersiz yapmayan kadınlara göre risk azalması oluyor.
Bir kısım çalışmaya göre egzersizin etkisi VKİ (Vücut kitle indeksi) ne göre değişmektedir. VKİ 25 altında olanlarda, yani ağırlığı normal aralıkta olanlarda, egzersizin faydası en yüksek düzeyde. Veriler egzersiz süresi ve sıklığı arttıkça meme kanseri riskinin de azaldığını gösteriyor. Çalışmaların çoğu 30-60 dakika/gün orta-ağır fiziksel aktivitenin meme kanseri riskini azalttığını gösteriyor.
Egzersiz özellikle menopoz öncesi kadınlarda, hormon seviyesini düşürerek tümör gelişimini önlüyor. Egzersiz kanda insülin ve insülin benzeri büyüme faktörü (IGF-1) seviyelerini düşürmekte, bağışıklık cevabını arttırmakta ve ideal kiloyu koruyarak fazla vücut yağı ve yüksek vücut kitlesini önlemektedir.
Araştırmalar gösteriyor ki meme kanseri teşhisinden sonra da egzersiz hayat kalitesini arttırmakta, yorgunluğu azaltmada ve enerji dengesini kurmada faydalı olabiliyor. Genellikle meme kanseri teşhisinden sonra hem tedavi hem de hareket azalması kilo artışına neden oluyor. Ancak meme kanseri teşhisinden sonra orta düzeyde egzersiz yapan bir kadındaki sağ kalım, hareketsiz yaşam süren aynı durumdaki kadından daha uzun olabiliyor. Bu fayda hormon duyarlı hastada daha da belirgin.
Haftada 4-5 saat düzenli olarak yapılan egzersiz, meme kanseri gelişmiş olan hastalarda bile, uygulanan radyasyon ve ilaç tedavilerinin yan etkilerini hafifletmekte, psikolojik olarak iyilik halini arttırmakta ve hastalığın tekrarlama riskini azaltmaktadır.
Vücuttaki yağ hücrelerinin salgıladığı östrojen hormonu meme kanseri oluşumu için en önemli risk faktörüdür. Düzenli spor yapan kişilerde yağ oranının daha düşük olması östrojen seviyesini düşüreceğinden meme kanseri oluşumunu engelleyici rol oynamaktadır.
Ayrıca kandaki insülin benzeri büyüme faktörleri (IGF), meme hücrelerinin bölünmesini uyararak meme kanseri riskini arttırmaktadır. Düzenli spor yapmak kandaki insülin ve IGF artışını engelleyerek meme kanseri gelişme riskini azaltmaktadır.
İş ve aile hayatının yoğunluğu nedeniyle egzersiz yapmaya zaman ayırmak, hem de bunu düzenli ve sürekli olarak yapmak olanaksız gibi gelebilir. Ancak bir takım düzenlemelerle günlük egzersiz süreleri arttırılabilir. Yürüyüş yapmak iyi bir seçimdir. İşe gitmeden önce veya öğlen tatillerinde yarım saat yürünebilir. Araba kullanıyorsanız işinize ve evinize uzak yerlere park etmek günlük yürüyüş sürenizi uzatacaktır. İşten sonra bir arkadaşınızla yürüyüş yapmak da hem egzersiz oranınızı arttıracak, hem de günün stresini atmanıza yardımcı olacaktır.
Farklı egzersiz çeşitleri için spor salonlarından yararlanabileceğiniz gibi evde egzersiz videoları ile çalışabilir ya da müzik eşliğinde dans edebilirsiniz. Sizi sıkmayan ve günlük hayat düzeninize en uygun egzersiz yöntemini seçerseniz, bunu düzenli olarak sürdürmeniz daha kolay olur.
Sonuç olarak, kanser hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde egzersizin önemli bir rolü olduğu açıkça görülmektedir. Yaşam boyunca fiziksel olarak aktif olmak özellikle kolon-rektum ve meme kanseri olmak üzere birçok kanser riskini azaltmaktadır. Bu nedenle, düzenli spor, özellikle meme kanseri açısından yüksek riske sahip kadınlar tarafından mutlaka uygulanmalıdır.