“Meme kanserini X-ışınları ile tedavi etmeye çalışan ilk kişi” George Chicitot (1908) Radyoterapi (Işın tedavisi) X-ışınları kullanılarak yapılan bir tedavi şeklidir ve aynı cerrahi gibi tümörün lokal kontrolunu sağlamak amacıyla uygulanır.
Meme koruyucu cerrahi tercih edildiyse mutlaka kalan meme dokusuna radyoterapi yapılmasına gerek vardır. Meme koruyucu cerrahiden sonra radyoterapi yapılmasının tümörün tekrar etmesini anlamlı oranda azalttığı gösterilmiştir.
Eğer cerrahi tercih mastektomi (memenin tümünün alınması) yönünde ise radyoterapi yapılması bazı kurallara bağlıdır (Örneğin tümörün göğüs duvarına veya meme cildine yapışık olması, koltuk altında 4’den fazla pozitif lenf nodu olması, vb.)
Radyoterapi meme cerrahisini takiben 6 ay içerisinde yapılmalıdır. Daha fazla gecikme olması işlemin başarı şansını düşürür.
Bu sırada kemoterapi yapılıyorsa ya bitmesi beklenir ya da kemoterapiye ara verilerek radyoterapi yapılır ve daha sonra kemoterapi devam eder.
Radyoterapi süresi uygulamaya göre değişir. Hafta içi hergün sıklıkla hastanede yatmaya gerek kalmadan ayaktan yapılır ve hafta sonları ara verilir.
Radyoterapiye başlamadan önce çeşitli ölçümler yapılarak radyoterapi yapılacak olan alan işaretlenir.
Koltuk altı lenf bezleri temizlenmiş olan hastalarda, bu bölgeye radyoterapi yapılması gerekirse kolda şişme (lenf ödem) riski artar.
Hamile kadınlarda anne karnındaki bebeğe zarar verme riski nedeniyle radyoterapi almamaları önerilmektedir.
Günümüzde çok iyi seçilmesi gereken kısıtlı bir hasta grubunda, tüm meme yerine sadece tümör çevresine radyoterapi uygulanabilmektedir. Bu uygulama ameliyat sonrasında, veya ameliyat sırasında (intraoperatif radyoterapi) yapılabilir.