İlk olarak hastalık şüphesi taşıyan kadınlar hekim tarafından görülmelidir. Uzman doktorlar tarafından tespit edilen riskli durumlarda teşhis için meme tomosentez uygun görülmesi halinde hastaya randevu verilir. Hasta kendisine verilen saatte hastanede bulunarak görüntülemenin yapılacağı odaya alınır. Bu aşamada uzmanlar, hastaların gelmeden önce deodorant, pudra gibi ürünlerin kullanılmaması gerektiğini söylüyor. Bu ürünler içeriklerindeki maddeler dolayısıyla görüntülemede küçük beyaz noktalar halinde görülüp yanlış anlaşılmalara neden olabilir.
Dolayısıyla koltuk altı ve meme etrafı temiz bir bezle silinip gelinmesi yeterlidir. Çekim esnasında hastanın belden yukarısının çıplak olması gerekir. Daha rahat kıyafetler ile gelinmesi hasta için kolaylık sağlar.
Uygulama radyologlar tarafından yapılır. Hastanın meme dokusu düzleştirilerek cihazın içine yerleştirilir. Tam görüntü alındığı sırasında hareketsiz kalmak gerekir. Her memeden standart iki açıdan dört görüntü alınır. Fakat tanı amaçlı ya da tarama amaçlı yapılan görüntülemeler farklılık gösterebilir. Çünkü riskli durumlar taşıyıp bazı belirtiler ile tanı için yapılan işlemlerde daha fazla görüntü alarak kesin olarak sonuca ulaşmak hedeflenir.
Ortalama 15-20 dakikalık bir zamanda işlem tamamlanır. Meme tomosentez işleminde hastalara herhangi bir ilaç verilmez, iğne yapılmaz. Uygulama sırasında genellikle kadınlar çok fazla acı duymadıklarını belirtmişlerdir. Bazı kadınlarda adet dönemi öncesinde ve sırasında daha fazla acı hissedilebilir. Elbette işlem sırasında stressiz ve tedirginlik yaşamamak önemlidir. Olabildiğince gerginlikten uzak bir psikoloji ile sakinlik gerekir. Görüntülemede ne kadar rahat olursanız hissedilen acı da bir o kadar az olacaktır. Bununla birlikte eğer canınız fazlasıyla yanarsa görüntülemeyi yapan teknisyene bunu bildirmeniz yeterlidir.
Alınan görüntüler kesik kesik bir halden birleştirilerek seri bir görüntü ortaya çıkarılır. Sonuçlar çıktıktan sonra doktorunuz sonucu değerlendirerek size iletir. Yapılan işlemlerden sağlıklı sonuçlar alabilmek için elbette donanımlı hastaneler tarafından yapılması önemlidir. Bu işin ciddiyetle ve hassasiyetle yapılıp sonuçlarının çok iyi değerlendirilmesi gerekir.
Meme tomosentez uygulaması erken dönem meme kanseri teşhisi için önemli tetkiklerden biridir. Tedavinin başarılı geçme oranı meme kanserinin olabildiğince erken teşhisine bağlıdır. Meme dokusu içinde oluşabilen kitlelerin el ile tespit edilecek boyuta gelmeleri için ortalama 6-8 yıl geçmesi gerekebilir. Bu da oluşan tümörlerin olağanca fazla zarar vermesi için yeterli bir süredir.
Hastalar da gereksiz yapılacak pek çok tetkik yerine teknolojik cihazlardan yararlanarak bir an evvel tedaviye başlayarak olumlu sonuçlar almaya başlarlar.
Ülkemizde 40 ile 70 yaş arasındaki kadınların erken tanıdan yararlanabilmeleri için her yıl düzenli olarak tomosentez yaptırması gerektiği doktorlar, uzamanlar tarafından tavsiye edilir. Yıllık rutin kontrollerde doktor yönlendirmesi ile tarama amaçlı görüntülemeler yapılır.
Birinci derece yakınları arasında meme kanseri teşhisi konan hastalar ise akrabasında meme kanseri tespit edilen yaşın 10 yıl öncesinde taramalara başlaması gerekir. Örneğin annesi 48 yaşında meme kanserine yakalan bir hasta, 38 yaşından itibaren dijital görüntüleme ile kontrollere başlamalıdır. Hatta yüksek risk grubundaki hastalar için meme tomosentez yanı sıra MR görüntüleme de yapılmaktadır.
Silikon implantı bulunanlar için de dijital görüntülemede herhangi bir sakınca yoktur. Silikon ile de teşhis, tanı amaçla tomosentez uygulanır. Cihazın içinde memenin sıkıştırılmasında silikon implantın bir etkisi olmaz. Sadece görüntülemeyi yapan teknisyene bu durum hakkında bilgi vermek yeterlidir.
Farkındalık ve bilinç seviyesi yüksek bireyler ile bu teşhis yöntemleri daha sıklıkla uygulanabilir. Erken tanı ile belirlenen her hastalık ile mücadele etmek insanlara kolaylık sağlar. Hastalığın seyri yavaşlatılarak sağlığa kavuşmak hızlanırken gereksiz yere cerrahi işlemler yapılmaz. Böylece hem madden maliyetli işlemler yapılmasına gerek kalmaz hem de hastaların psikolojik olarak daha az olumsuz etkilenmesi sağlanır.
Kadınlara meme tomosentez gibi uygulamalardaki olumlu sonuçlar sıklıkla anlatılmalıdır. Gerek görsel gerek yazılı gerekse sosyal medya üzerinden alanında uzman hekimler tarafından anlaşılır bilgiler sunulmalıdır. Bu mecralar vasıtasıyla fazlaca sayıda kişiye oldukça kolay ulaşılabilir.
Bu hastalık ile savaşmış ve kazanmış kadınların görüşleri de erken teşhis yöntemleri için farkındalık oluşturabilir. Gerçek yaşanmış hikayeler ve mücadeleler insanları derinden etkileyebilir.
Olabildiğince çok kadına ulaşarak bu tip yöntemlerin bireysel olduğu kadar toplumsal sağlık açısından da önemi vurgulanabilir.
Aile hekimleri gibi herkesin çok daha kolay ulaşabileceği uzmanlar da meme tomosentez hakkında kadınlara gerekli bilgileri verebilir. Bilimsel verilerin eşliğinde pek çok kadına bu bilgileri aktarmak sağlık problemlerinin önüne geçer.
Bu teknolojiyi cihaz sayısında artırarak her yere ulaştırmak da bu konudaki bilinç seviyesinin artmasına yardımcı olur. Merkezden çok uzak noktalarda bile her türlü yerleşim alanında kadınlar bu sağlık hizmetlerinden kolayca faydalanmalıdır.