Rahim ağzı kanseri kadınlarda görülen 3. En sık kanser türü ve halen özellikle gelişmekte olan ülkelerde kanser ölümlerin önemli kısmını oluşturur. Gelişmiş ülkelerde ise düzenli pap-smear taramaları, bu taramalara son yıllarda belirli yaş gruplarda eklenen HPV virüsü taramaları ile etkin erken tanı ve kanser öncesi bozuklukların tanı ve tedavileri ile ve rahim ağzı kanserinin en sık nedeni olan HPV virüsüne karşı aşılamanın sonucunda görülme oranları gittikçe düşmektedir.
Rahim ağzı kanserinin en sık bulgusu anormal pap-smear sonucudur.
En sık semptomları ise
-düzensiz vajinal kanama, ilişki sonrası kanama
-kötü kokulu akıntı
-kasık ve karın alt bölümünde ağrı ve rahatsızlık hissi
-idrar yapma sırasında rahatsızlık ve ağrı hissi
Rahim ağzı kanserinin oluşumundan HPV virüsü sorumlu tutulmaktadır. HPV virüsü cinsel temas ile bulaşır. HPV virüsünün 100’den fazla farklı tipi vardır, ve bunlar da, temel olarak 3 farklı rahatsızlık oluştururlar
-anogenital /mukozal HPV enfeksiyonu
-genital olmayan deri yüzeylerinde HPV enfeksiyonu
-epidermodisplaziverrucoformis denen genetik yatkınlığı olan ve yaygın deri lezyonları ile kendini gösteren HPV enfeksiyonu
Mukozal HPV enfeksiyonulatent(yani kendini belli etmeyen, semptomları olmayan) şeklinde, subklinik (sadece kolposkopi sırasında veya özel kimyasallar uygulandığında görünür hale gelen bozuklukları ile ortaya çıkan) veya klinik(gözle görülür bozukluklar şeklinde) olabilir
HPV enfeksiyonu çok yaygın görülür ve oldukça farklı şekillerde bozukluklara neden olur. En çok genital siğil görülür. Genital siğiller çoğu zaman tip 6 ve tip 11 kaynaklı olup kanser yapıcı ozelliği daha zayıf. Siğiller bulaştan 3 hafta- 8 ay süre sonrası ortaya çıkar, bazen hiç rahatsızlık vermezler, bazen ise şiddetli kaşıntı ve kanamalara neden olur.
HPV çoğu zaman iyi huylu olsa da, bazı tipleri oldukça tehlikelidir. Bunlar kalıcı enfeksiyon oluşturarak yavaş ilerleyen doku tahribatı ve sonuçta da kansere neden olur. HPV virüsü, servikal (yani rahim ağzı) kanseri dışında aynı zamanda vajen ve vulva kanserlerin çoğunun, ayrıca ağız ve yutak örtücü dokuların, bazı akciğer kanserlerinin ve anüs kanserlerinin ve erkeklerde penis kanserlerin çoğunun da etkenidir.
Özellikle tip 16 ve tip 18 yüksek oranda kanser yapıcı, yani onkojenik tiplerdir. Tip 16 ve 18 dışında tipler de farklı alanlarında kanser yapıcıdır.
HPV nin kanser yapma riski bağışıklık sistemi zayıf olduğu durumlarda, sigara içen kişilerde, folik asit yetersizliğinde, gebelikte, ultraviole ışınlara maruziyetteve cinsel partner sayısının artışı ile artar.
Cinsel aktif insanların %50’si virüs ile karşılaşır. Çoğu zaman bu karşılaşma cinsel hayatın daha aktif olduğu genç yaşlarda olur. Genital siğiller %1 oranında görülürken, HPV enfeksiyonu %10-20 görülür. Rahim ağzı kanseri ise %95 HPV ile birlikte olur.
HPV aşısı, özellikle rahim ağzı kanserinde etkili tiplere karşı geliştirilmiştir. Halihazırda bivalent –2 tip (tip 16ve 18), kuadrivalent-4 tip (6,11,16,18) ve 2014 te pyasayasunulan nanovalent-9 tip (6,11,16,18,31,33,45,52,58 ) aşı mevcuttur. Gelişmiş ülkelerde hem kız, hem de erkek çocuklarına önerilen ve çocukluk yaşı aşı takvimine alınan bu aşılar ile öneriler :
-Kızlarda 2-li, 4-lü veya 9-lu aşı 9-12 3 doz, daha önce aşılanmamış kadınlarda 26 yaşına kadar 3 doz yapılmalıdır.
-Erkekerde 11-12 yaş 4-lü veya 9-lu aşı 3 doz, daha önce aşılanmamış erkeklerde 21 yaşına kadar 3 doz yapılmalıdır, 26 yaşına kadar yapılabilir.
-Gebelik öncesi aşılanma önerilir, gebe kalınırsa, dozlar gebelik sonrası tamamlanır
-HIV veya diğer bağışıklığın zayıf olduğu durumlarda 26 yaşına kadar aşılanmalıdır
HPV aşısı, daha önce cinsel hayatı olmayan ve virüsle karşılaşmayan yaşta uygulandığında daha çok etkili olur.
Aşı kas içine 3 defa (0-2-6. Aylarda) uygulanır. Uygulama yerinde hafif ağrı ve kızarıklık olabilir. Aşi ile ilgili herhangi bir ciddi yan etkileri (hastalık, ölüm) saptanmadı.
Aşı siğil tedavisinde kullanılmıyor.
HPV, kalıcı bir enfeksiyon olarak deri tabakasında bulunduğundan, enfeksiyonu saptanan kişiler jinekoloğu düzenli aralıklarla ziyaret etmeliler. Takipte HPV nin deri dokularını tahribatı yapıp yapmadığı, kanser öncesi bozuklukları olup olmadığı gözlenir.
Siğil tedavisi uygulananlarda tekrar sıklıkla ilk 3-6 ay arasında olur. 6 ay sonra kontrole gelmesi önerilir.