Meme kanseri bir kadının hayatında sadece hayati bir endişe değil aynı zamanda estetik bir kaygı da yaratmaktadır. Kadın vücudunun cinsel kimliğini bütünleyen önemli bir uzvu kaybetme korkusu, moral faktörünün bu kadar önemli olduğu bir hastalıkta tedavi sürecini olumsuz etkilemektedir. Meme ameliyatları sonrası meme kaybı yaşayan bir hasta için bu durum ağır bir psikolojik bir travmaya dönüşebilmektedir. Onkoplastik meme cerrahisi ile öncelikli kanseri tedavi etme maksadından yola çıkılarak, hastanın estetik açıdan en iyi görüntüde yeni bir memeye kavuşması mümkün olmakta; onkolojik ve plastik cerrahi prensiplerinin birleştiği bu yöntemle hastanın morali de en üst seviyede tutulmaktadır.
ABD’deki Michigan Üniversitesinde meme cerrahisi yapılan kadınlar üzerinde yürütülen anket çalışmasında çıkan araştırma sonuçları, meme kanseri ameliyatı sonrasında dış görünüşlerinden memnun olmayan kadınlarda ölüm korkusu, kansere tekrar yakalanma endişesi, hayata yeniden aktif katılma isteksizliği, kadınlık hissiyatlarında azalma ve depresyona eğilimlerinin daha sık görüldüğünü gösterdi.
Bu gibi nedenlerden ötürü meme kanseri cerrahisi sonrası onkoplastik meme cerrahisi yapılarak bu yöntemle meme kanser cerrahisini tamamlandıktan sonra plastik ve rekonstrüktif cerrahi uygulamasıyla memenin şekli ve bütünlüğünün korunabiliyor.