“Her 6 ayda bir meme ultrasonografisi yaptırıyoruz. Mamografiye gerek yok, mamografi ışınları kanser yapıyor!” düşüncesi doğru değildir. Meme kanserinin erken teşhisinde ana yöntem; mamografidir. Diğer yöntemler ancak mamografinin yardımcısı olabilir.
Eğer kişinin şikayeti yoksa tarama mamografisini 40 yaşın altındaki kişilerde yapılmaz. Ancak kişinin ailesinde meme kanseri riski varsa, meme başından akıntı geliyorsa, memede kitle gibi bulgular varsa erken yaşta da olsa mamografi yapılabilir.
Meme MR’ı çok hassas bir tetkiktir. Ancak meme MR’ı ve mamografi birbirini tamamlayan ve birbirinin yerine geçemeyecek iki tetkiktir. Bu nedenle her yıl mamografi yaptırılmalıdır. Çünkü meme kanserinin birden fazla türü var. Meme kanseri 9 mm’nin altında yakalanırsa tedavi edilme şansı yüzde 98 oranında olur. Bu yüzden meme kanserinin erken teşhisi çok önem taşır.
Meme kanseri tek tip ve yaşlılarda daha yavaş olur!
Herkesin kanseri kendisine özel ve kendisine ait olur. Yapılan araştırmalara göre meme kanserinin yeni tipleri bulunuyor. Yaşlılarda yavaş seyrettiği ise doğru değil, yavaş seyreden türleri de var, hızlı seyreden türleri de.
Az miktardaki kanser hücresi ameliyat sırasındaki incelemede yüzde 10-15 oranlarında görülemeyebiliyor. Ameliyat sonrasında yapılan patolojik inceleme sonucunda kesinleşiyor.
Mamografi ve biyopsideki tümör boyutları aynı olur
Mamografi kanserin bulunduğu bölgeyi gösterir. Biyopsiden elde edilen sonuçla mamografiden elde edilen sonuç aynı olmayabilir. Unutulmamalı ki mamografiden elde edilen sonuçların çoğu zaman kanserle ilgisi olmayabiliyor.
Kanser hücreleri, vücuttaki normal hücrelere göre daha fazla şeker tüketir, bu bilimsel açıdan bir gerçektir. Ancak şeker tüketmek, kanseri tetikler veya hızlandırır diye bir bilimsel veri yoktur.
Vücudun bağışıklık sistemi ikiye ayrılır:
1-Kanserle savaşan asıl hücrelerin bulunduğu sistem.
2-Basit bağışıklık hücrelerinin bulunduğu sistem. Kemoterapi kanserle savaşan asıl hücrelerin bulunduğu bağışıklık sistemine zarar vermez. Basit bağışıklık hücrelerine zarar verir.
Kemoterapi sonrasında çıkan saçları boyatmak kanserin nüks etmesine yol açtığına dair birçok bilimsel araştırma yapıldı. Ancak saç boyatmanın, kanserin tekrar etme riskini artırdığına dair bir sonuç bulunamadı.